50. YILIN SONUNDA
50. ulusal 24. Uluslararası..! Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür- Sanat..! Etkinlikleri sona erdi. Anma törenleri öncesi benim ve Nafiz Ünlüyurt hocamın yazdıkları uyarılar dikkate alınmamıştı, ama gel gör ki rezillik had safhaya ulaştı bizlerin tahmininde ötesine geçti keşke bizler yanılmış olsaydık.
Öncelikle anma törenlerinde uluslar arası denecek hiçbir şey yoktu. İnançsal ve geleneksel niteliklerde yoktu, uluslararası kelimesini sadece kendimizi kandırmak için kullanmaktayız bu etkinliklerde gelinen nokta, Hacıbektaş’ ın itibarının sıfırlandığı, etkinliklerin içinin boşaltıldığı, örgütlerin ve normal vatandaşların dışlandığı susuzluğun, pisliğin tavan yaptığı bir kasaba festivaline dönüştürüldü.
Devletten alınan 220 bin lirayı da meydanda sarhoşlara konser vermek için sanatçılara 40 ar bin lira halinde dağıtmak oldu.
50. yıl çok önemliydi özel bir yıldı hafızalarda hatırlanması gerekecek bir dönüm noktası olmalıydı ama gel gör ki 50. Yıl bakana yumrukla hatırlanacak 2 gündür TV lerde bakana yumrukla anılıyor Hacıbektaş.
15 Ağustosta Alevi örgütleri ABF nin öncülüğünde garip dede türbesinde geniş katılımlı bir toplantı yaparken belediyenin organize ettiği bir başka toplantı kültür merkezinde idi her iki toplantıya da AKD ve HBVAKV gibi geniş tabanlı örgütler katılmadı böylece etkinliklerin 50. Yılında da Alevi örgütleri Hacıbektaş ta bir araya gelemediler. Bu birleşmeyi sağlayamayan belediye 50. Yılda da taraf olmayı sürdürerek Alevi örgütlülüğünün büyük bir kısmını yok saymayı sürdürdü.
İçi boşaltılmış kültür ve sanattan uzak, anma etkinliklerini sadece meydanda konser sanan anma komitesi belediye balkonundan politbüro üyeleri gibi konser izlerken meydanda sanat, alevi kültürü ve deyişleri hariç her şey vardı meydan sanki bira festivali görüntüsünde sarhoştan geçilmiyor 10 dakikada bir kavga çıkıyordu.
Kültür- sanat etkinliklerinde kültürü temsil eden kitap stantları türbe bahçesinin yan tarafına atılmış türbe girişi seyyar satıcılar ve dilencilere terk edilmişti mahalleler ve sokaklar çadırcılar tarafından işgal edilmiş çöpler ve pislikten geçilmez durumda idi. Konaklamak için okulları kiralayan alevi örgütleri susuzluktan ve pislikten Hacıbektaş’ı 2. Gün terk etmek zorunda kaldılar.
İlk kez 1994 yılında verilmeye başlayan Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü nün artık hiçbir değeri ve önemi kalmadığı gibi basında ve kültür sanat çevrelerinde de konuşulmamaktadır. Son 10 yıldır tek seçici konumundaki belediye başkanı geçmişte olduğu gibi ödülü de kendi siyasi çıkarları için pazarladı bir TV sahibine sen beni TV ne çıkar bende sana ödül vereyim mantığı ile hareket ederek etkinliğe damgasını vurdu.
Yukarıda saydığım olaylar benim hayal gücüm ya da kurgum değil ayniyle gerçeklerdir hoş biz bunları yıllarca yazdık çizdik kimse dikkate almadı Hacıbektaş ‘ı, Hacıbektaş kültürünü, Alevi Bektaşi inancının ser çeşmesini kimse düşünmedi ve bugün Hacıbektaş ilçesi de, Hacı Bektaş Veli Anma Etkinlikleri de iflas noktasına geldi.
Baktığımız zaman bu durumdan yıllardır belediyenin yaptığı toplantıyı yöneten moderatör memnun değil, Alevi Vakıfları Federasyonu memnun değil, Alevi Dernekleri Federasyonu memnun değil, başkanın kadrolu konuşmacıları memnun değil, belediyenin yok saydığı ABF, AKD, PSAKD, HBVAKV, AABF kısaca belediye başkanının yanında veya karsısında olan hiçbir Alevi örgütlülüğü memnun değil, esnaf memnun değil, halk memnun değil umarım anma komitesini oluşturanlar memnundur.
Her türlü siyasi çıkar ve beklenti bir tarafa bırakılarak 51. Yıl için çalışmalar 1 Eylülde başlatılmalıdır. Öncelikle Hacıbektaş halkı ve Alevi örgütleriyle bir yüzleşme toplantısı yapılarak geçmişte yapılan hatalar ve eksikliler konuşularak ve de herkes elini taşın altına koyarak yoksa bu işin vebalinden kimse kurtulamaz. 21. Ağustos.2013
Mustafa ÖZCİVAN