KONGRE İZLENİMLERİ
Nafiz ÜNLÜYURT
nafizunluyurt@hotmail.com
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği olağan genel kurulu 16. Nisan günü Belediye düğün salonunda yapıldı.
Oradaydım.
Dernek başkanı’nın konuşması, faaliyet raporu ile hesap özeti raporları, ilk yılların hayalini yaşattı bana.
Üç eski belediye başkanı tarafından kurulmuştu Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği…
Birliktelik sıkıntı yarattı.
Farklı yorumlar yapıldı.
Soğuk karşılandı.
Zorluk ve yokluğu yaşadı bu dernek.
Önü kesildi.
Boykot edildi.
Karalandı.
İftiralar atıldı.
Tüm bunlar doping etkisi yaptı bize.
Başarıya odakladı bizi.
Bu gün gururluyuz.
Ne idik, ne olduk.
Nerdeydik, nerelere geldik…
Umarım, nereye gelindiğini herkes gördü, görüyor da…
Kurucu başkanı olarak sekiz yıldan fazla bir süre başkanlığını yaptığım Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği’nin başarısı ilaç oldu bize, yorgunluğumuzu aldı, açlığımızı giderdi…
Son iki yıl içinde başarı grafiğinin artarak devam ettiğini görmek ise benim için ayrı bir gurur kaynağı…
Son iki yıl içinde de, görkemli etkinlikler yapıldı…
Sürüncemede bekletilen kamu yararı kararı gerçekleşti.
Eski Belediye binasının tahsisi konusu sonuçlanma aşamasına getirildi…
Azerbaycan ve Makedonya’da TİKA ile ortak çalışmalara imza atıldı.
Sevindirici hepsi de…
Dernek yönetimi başarıları nedeni ile kutlanmalı…
Yeterli mi?
Değil.
Başarıda sınır yok…
Daha büyük başarılara imza atılmalı.
Yapılacak öncelikli iş, ziyaretçilere hizmet verecek çok amaçlı sosyal tesisler kompleksi.
Heyecan veren bir proje…
Bu tür projeleri dernek eli ile yürütmenin zorlukları biliniyor.
Dernekle uyum içinde çalışabilecek vakfa gereksinim var.
Vakıf,
Uzun soluklu.
Güvenilir.
İnandırıcı.
Devlet desteği alma konusunda kolaylıkları olan bir kurum…
O yönde adım atılmalı.
Çalışmalar o çatı altında sürmeli…
**
Hızla gelişen ve de büyüyen Nevşehir Üniversitesine Hacı Bektaş Veli adının ilave edilmesi “bazı çevreler küçümsese de” önemli ve de olumlu bir gelişme…
Bu isim değişikliği konusunda Nevşehir halkının verdiği olumlu tepki ise her türlü övgüye değer…
Dernek ve kurulması düşünülen vakıf, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ile ortak proje çalışmaları için yola çıkmalı.
Üniversiteye gidip gelinmeli.
Sağlıklı ilişkiler kurulmalı.
Ortak etkinlik yapılmalı.
Dernek üniversitenin bir parçası haline gelmeli.
50. yılı aşkın bir süre yapılmakta olan 16. Ağustos Hacı Bektaş Veli Anma etkinliklerine yurdun her yanından on binler katılmakta.
Alevi Bektaşi toplumunun gövde gösterisi niteliğindeki bu etkinlik daha da zenginleşerek devam etmeli.
16 Ağustos törenlerinde yaşanan izdiham nedeni ile, Hacı Bektaş Veli, Bektaşilik ve de Alevilik konularında doğru ve de sağlıklı mesajlar verilemiyor, Sıkıntı yaşanıyor…
Belirlenecek tarihte kültür ve inanç ağırlıklı ve de farklı formatta ikinci bir düzenleme yapılıp yapılamayacağı konusu tartışılmalı.
Öneri.
Her yıl Aralık ayının bir ya da ikinci haftası Hacı Bektaş Veli haftası olarak ilan edilmeli.
Hafta boyu Hacı Bektaş Veli, Bektaşilik ve Alevilikle ilgili konferans panel resital ve de semah sunumu yanında farklı kültürel faaliyetler de yer bulmalı.
Ozanlar Buluşması bu etkinlik içine alınmalı.
Haftanın son günü siyaset, kültür ve sanat, basın ve televizyon, üniversiteler ve de iş dünyasının önde gelen kişileri yanında Alevi ve Bektaşi temsilcileri ve de yurt dışından çağrılı kişiler için final niteliğinde özel bir gece düşünülmeli…
“Çerağ uyandırma, Ayini Cem, Hacı Bektaş Veli gecesi” ya da benzeri adlarla her yıl tekrar edilmeli.
Mevlana törenlerinden esinlenerek yapılacak bu etkinliklerle Alevi ve Bektaşi kültürü ve de inancı, sulandırmadan, duru ve de gerçeği yansıtan doğru bilgilerle sevenleri ile doyasıya yaşatılmalı…
Düşünülen proje amatörce değil, profosyönel bir anlayışla hayata geçirilmeli, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi bu proje içinde ağırlıklı olarak yer bulmalı.
Üniversite bu projeyi zenginleştirir.
Güven aşılar.
Fark yaratır…
Ciddi kılar.
Bu bir öneri,
Doğru ya da değil,
İlla böyle olmalı da demiyorum.
Ayrıntılar konuşulur ve de tartışılır, tartışılmalı da…
Bu yıla yetişmez deniyorsa eğer 2017 Aralık ayında bu etkinliğin 1.incisi yapılmalı
Bir kapı aralanıyor
O kapı açılır mı?
Bilinmez…
**
Eleştiri olmalı
Yapılmalı da.
Eleştirinin olmadığı yerde her türlü çirkinliler yaşanabilir.
Demokrasinin olmazsa olmazıdır eleştiri…
Ölçü ise.
Hakaret içermemeli.
Kaba güce dayanmamalı
Öyle olduğu sürece, her düşünce ve de yapılacak olan her öneri saygı ile karşılanmalı…
Dernek için yapılan eleştirilere benzediği için gerçekten de ilginç bir örnek, o nedenle de, sizlerle paylaşmayı düşündüm.
Son günlerde Beşiktaş Spor Kulübü Başkanı çeşitli çevrelerce eleştiriliyor.
Niye?
Stat yapımı için Cumhurbaşkanından destek istemiş, dahası açılışa davet etmiş, daha beteri! Cumhurbaşkanım diye hitap edip teşekkür etmiş…
Ne yapsaydı?
Yardım istemese, davet etmese, Cumhurbaşkanım deyip teşekkür etmese daha doğru bir tavır mı sergilenmiş olurdu?
HBKD de bu tür eleştirilerle karşı karşıya.
Kültür Bakanlığından, tanıtma fonundan ve de TİKA’dan destek ve yardım alışı eleştiriliyor.
Almasın mı?
O zaman kimse bu devlette çalışmasın, maaş almasın, hastaneye gitmesin, devlet desteğinden yararlanmasın.
Hastalıklı bir bakış.
HBVKD hiçbir kişi ve de kuruluşun etkisi altında kalmadan bu yürüyüşünü sürdürmeli.
Dik durmalı.
Yılmamalı…
Kongrede, Başbakan Davutoğlu’na, Başbakanlık Baş Danışmanı Hatem Ete’ye ve de TİKA başkanına teşekkür edilir diye bekledim.
Edilmedi.
Edilse ne olurdu.
Şık olurdu…
Hak edilmişti.
Davutoğlu’nun gelişi hafife alınmamalı.
Derneğe önemli katkıları olduğu da unutulmamalı…
**
Salonda tek renk
Farklı renk yok.
Hacıbektaş tüm renkleri ile salonda olsa, görüşlerini, eleştirilerini dile getirse, ortak noktalar bulunsa, görüş birliği sağlanarak yola devam edilse ve bu görüntü Hacıbektaş insanına yakışır bir biçimde görüntülense kötü mü olurdu.
O kültür yok edildi bu ilçede.
Dernekler oy makinesi olacak kişilere değil, yararlı olabilecek, katkı sunabilecek, proje geliştirme yeteneği olan kişilere öncelik vermeli…
O nitelikleri taşıyan kişiler dernekte yer almalı.
Olmuyor, olmuyor işte…
Sadece Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği değil, başta siyasi partiler olmak üzere tüm kuruluşlar aynı hastalığa yakalanmış durumda.
Tedavisi de yok.
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği bu ilçenin bir zenginliği.
Öyle bakılmalı.
Sahip çıkılmalı.
Yapılacak eleştiri varsa da yapmalı…
Biri Ankara’da olmak üzere aynı amaç, ama değişik adlarla faaliyet gösteren üç tane derneğimiz var.
Ulusoy vakfını saymıyorum.
O vakıf bize ait değil.
Hacıbektaş adı Ulusoy defterinde yok, olmadı da…
O üç dernek de bizim.
İlginçtir, dernek başkanlarının üçü de yerel yönetim seçimlerinde ilçeyi yönetmeye talip olmuş kişiler
Sorumluluk taşıyorlar.
İyi örnek olmalılar.
Bölünmenin, kutuplaşmanın derinleşmesini önleyici tavır içinde kalmalılar…
O yönde çaba harcamalılar.
Bu anlamda ilk adımı, Hacıbektaş Eğitim ve kültür Derneği ile Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği atmalı.
Bu iki dernek bir olabilmek için yola çıkmalı…
Şimdi.
Ve de hemen…
Hacıbektaş’ı seviyoruz diyorlar ya, kanıtlanmalı, işte fırsat…
Farklılığı olan bir ilçe Hacıbektaş
Solcu ile sağcı, Alevi ile sünni ayırt edilemez bu ilçede.
Bir ve kardeş hepsi de.
Bir benzeri de yok ülkede…
Böylesi bir ilçede barış o kadar uzaklarda olmamalı…
Doğru değil mi?
Lütfen, konuşun…
Tüm renklerin bir arada olduğu kongrelerde buluşabilme umudu ile…
20.Nisan. 2016. HACIBEKTAŞ